FİLMLERE KARŞILIK GELEN 10 İÇECEK


Çok klasik bir laf vardır. Hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti diye. Peki hiç izlediğimiz filmler, bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçer mi ? Benim geçti. Sonra da düşündüm ki ne zaman film izlesem elimde mutlaka bir yiyecek veya içecek oluyor. Eminim ki sizler de onca saat boş boş oturmuyor mutlaka bir şeyler atıştırıyorsunuzdur.

Bugün biraz değişik bir yazı yazmak istedim. İzlediğimiz filmler günlük yaşantımızdaki içeceklere karşılık gelseydi hangi film hangi içecek olurdu ? Önden buyurun efendim, iyi okumalar dilerim..

image (9)

1) ÇAY – NEŞELİ GÜNLER :

Ne zaman televizyonda gösterilse mutlaka tekrar tekrar izlediğimiz ve izleyeceğimiz ender filmlerden birisi. Turşu suyu mu limon suyu mu diye aileniz veya arkadaşlarınızla tartışırken bir bakarsınız ki o sürükleyicilikle kendinize demlik demlik çay demlemişsinizdir bile. Günün her saatinde izleyebileceğimiz bu klasik filmi, günün her saatinde içtiğimiz çaya uygun gördüm. Çekelim tavşan kanını, izleyelim Yeşilçam’ın usta oyuncularını !

image (8)

2) KAHVE – AMISTAD :

Yeşilçam’dan Hollywood’a keskin bir dönüş yapıyor ve en çok ihtiyacımız olduğu an yanımızda olan kahveye geliyoruz. Uykumuz vardır kahve içeriz, keyifleniriz bir türk kahvesi isteriz. Kısacası hemen her türlü ruh halinde canımızın çektiği kahve bizi ayıltır, farkındalık uyandırır ! Peki bu içeceğe hangi film karşılık gelebilir ? Tabii ki AMISTAD. Siyahi insanların köleleştirilip, esir alınıp, işkence gördüğü yılları çok iyi bir şekilde anlatan Spielberg, insanlarda farkındalık uyandırma bakımından kusursuz bir film ortaya çıkarmıştır.

image (7)

3) SU – 120 :

Sinema salonları açısından değişik bir dönemdi. İzleyicilerin büyük çoğunluğu Recep İvedik filmine giderken maalesef azınlık bir kesim 120 filmini tercih ediyordu. Ben ikisine de gitmemiştim. Ta ki evde ana haberleri izleyene kadar. Haberlerde 120 filminden çıkan çocukların hüngür hüngür ağlamaları üzerine spiker yanlarına gidip soru sormuştu neden ağlıyorsunuz diye. Ama çocuklar ağlamaktan yanıt verememişlerdi. O anda dikkatimi çekti ve hemen izlemeye gittim. Gerçekten de tüylerinizi diken diken eden, Sarıkamış Harbini anlatan muhteşem bir Türk filmi. Bunun temel içeceğimiz suyla ne alakası var diyebilirsiniz. Evet günün her dakikasında izlenebilecek bir film değil ama herkesin izlemesi gereken, izlenmemesi halinde insanlarda büyük bir eksiklik doğuracağını düşündüğüm bir film. Sarıkamışta hayatını kaybeden su gibi ak, berrak ve tertemiz insanlarımıza gelsin !

image (6)

4) COLA – E.T :

Gün geçtikçe bizde bağımlılık yaratan içeceklerden birisi de Cola’dır. Özellikle sıcak havalarda insanların harıl harıl aradığı bu içecek (her ne kadar zararlı olduğu söylense de) harareti giderme bakımından içecekler listesinde liderliğe oynamaktadır. “Bir dönem, içerisinde bulunan kafein maddesi insanlarda bağımlılık yaratıyor” tartışmalarına istinaden hangi film acaba insanlarda bağımlılık yaratıyor diye düşündüm. Gerçekten bu kategoride çok fazla film var ancak biraz genelleme yaparsak E.T bu listeye çok rahat bir şekilde girebilir. Gerek yeni neslin, gerekse anne ve babalarımızın her gösterildiği zaman izleyip anılarını depreştiren bu film gerçekten de insanlarda bağımlılık yapabilir.

image (5)

5) SODA – HANGOVER :

Gelelim hazımsızlık çektiğimizde başımıza gelen en güzel içeceğe: SODA ! Ne zaman kendimizi rahatsız hissetsek, sindirim sorununda, karın ağrısında bir soda arayışına gireriz. Şöyle serin serin içsek de kendimize gelsek diye. Günlük yaşama bunu indirgersek, ne zaman canımız sıkılsa moralimizi yerine getirecek bir film ararız. Şöyle bir düşününce Hangover bu ihtiyacı karşılar gibime geliyor. İnsanı kırıp geçiren film, gerçekten 2 saatlik zaman dilimi içerisinde moral bozukluğunuzu giderebilir, sıkıntılarınızı unutturabilir. Ne diyelim biz şimdiden buzdolabında bir tane soda bulunduralım da ne olur ne olmaz !

image (4)

6) ŞARAP – IT’S A WONDERFUL LIFE :

Alkollü içeceklere tarihinden ve ağır başlılığından dolayı şarapla giriş yapıyorum. Yaşlısıyla genciyle çoğu kişi tarafından her kesimin hoşuna giden bu içki yıllandıkça daha da kıymete binmesiyle ünlüdür. Film sektörünü düşündüğümüz zaman yıllardır insanların hafızalarından çıkmayan, unutulmaz klasik filmler vardır ve bunlar da şarap gibi yıllar geçtikçe daha bir kıymetlenir, daha bir özlemle anılır. Bu düşüncelerden yola çıkarsam en sevdiğim klasik film “It’s a wonderful life” şarabın hakkını fazlasıyla verecektir. 68 yıllık bu unutulmaz Frank Capra filmi sizi izlediğiniz zaman değişik duygular içerisine sokabilir. Fazla içtiğiniz-izlediğiniz zaman aşırı mutlu veya hüzünlü bir ruh haline sokabilir. Bizden uyarması. 68 yıllık bu şarap tadında filmin keyfini çıkarmanız dileğiyle efendim iyi seyirler !

image (3)

7) RAKI – ZORBA :

Sirtaki’yi Yunanlara özgü bir dans olarak bilirdik değil mi ? İnternetten yaptığım kısa bir araştırma üzerine bunun böyle olmadığını öğrendim. Aslında sirtaki diye bilinen dans bir Yunan dansı değil; birkaç danstan esinlenilerek sırf bu film için yapılmış bir koreografiymiş efendim. İnsanlar Yunan gecelerinde rakılarını içer, kafaları hoş olmaya başlayınca da ayağa kalkıp danslarına ederler. “Dı nın, dı nın, dı nı nı nın” diye yavaş bir tempoda başlayan şarkı dakikalar ilerledikçe hızlanır ve insanların içlerinde adeta dans etme isteği uyandırır. Gece geç saatlerde evlerine dönen insanlar bu eğlenceyi tek bir şeye borçludurlar aslında: Zorba filmine ! Anthony Queen’e bu güzel film için teşekkür ediyor ve rakımıza 2’şer adet buz istiyoruz efendim.

image (2)

8) BİRA – USUAL SUSPECTS :

Liseye gittiğim zamanlar bir gün evde oturuyorum, ertesi gün sınavım var. Ne yapsam ne yapsam da ertesi günkü matematik sınavına çalışmasam diye düşünürken kitaplığımda “Olağan Şüpheliler” filminin DVD’sini gördüm. Dedim ki açıp izliyim sonra da ders çalışırım ! Ama efendim film öyle bir filmdi ki bittikten sonra kendime bir süre gelemedim. Nasıl olur ya böyle bir şey, helal olsun, cık cık cık cık diye 1 saat kendi kendime konuştuktan sonra aklıma sınavım geldi. Şöyle yalapşap sayfaları çevirdim baktım ama kafa başka yerde tabi. Dedim ki böyle olmaz ben bu filmi bir daha izleyeyim. Evet efendim yanlış okumadınız sonra tekrardan açtım ve bir daha izledim bu filmi. Benim de Olağam Şüphelilerle ilgili saçma hikayem de böyle işte. Bira, antik çağlarda bir dönem para gibi değiş tokuş aracı olarak kullanılmış olsa da siz ne olursanız olun eski dönemdeki insanların düştüğü hataya düşmeyin ve filminizi kimseyle değiştirmeyin ! Evinizde saklayın, kendinizin olsun, kimseye vermeyin, sizin olsun, izleyip izleyip durun, düşük alın derslerden. İnanın bana her şeye değer !

image

9) VİSKİ – OLDBOY :

Efendim Uzak Doğu filmlerini sever misiniz ? Ben severim ama afedersiniz ne zaman izlesem Muhammed Ali’nin karşısında dayak yemekten ağzı burnu yamulmuş boksöre dönüyorum. Neyse bir gün yine oturuyorum hava sıcak dedim ki şöyle bir gerilim filmi açayım. Kahvemi yaptım oturdum TV’nin başına. Aman yarabbi, adam elinde çekiçle bir oraya bir buraya vurmasın mı yemin ederim keyifle bir kahve içtirtmedi bana. Ha sorarsanız filmi sevdin mi diye ? BAYILDIM ! Eğer çıtkırıldım bir tipseniz, hafif filmleri seviyorsanız pek size göre değil tabi ki. Ama yok efendim ben sert çocuğum, çiğ çiğ ahtapot yerim, içkiyi sek severim diyorsanız buyurun ekran başına hepinize iyi seyirler dilerim.

image (1)

10) VOTKA – İHTİYARLARA YER YOK :

Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Kızların bayıldığı, ne kadar yakışıklı bir adam dediği Javier Bardem bana nedense hiç yakışıklı gelmiyordu yıllardır. Film vizyona girdi aaa dedim favori yönetmenim Coen’ler yapmış hiç izlemezlik yapar mıyım dedim. Sanıyorum ki Javier Bardem yine romantik filmlerdeki gibi şiir okuyacak, çimenlerde uzanacak, pembe koyunlar güdecek, bizlere gül verecek. Evet öyle bir gül verdi ki hepimiz gül dökmüş kediye döndük sinema salonunda ! Film bitti, eve geldim evde kimse yok. Hep de böyle olur zaten ne zaman tırssak, gerilsek evde kimsecikler olmaz. Sağdan soldan Javier Bardem çıkacak diye şizofren gibi her çıt sesine kedi gibi bakar hale geldim de sonradan toparladım. Şekil A’da gösterildiği gibi muhteşem bir film, Coen’lerin sert mizacıyla içinize işleyecektir efendim. Rahatlamanız gerek, şimdi o koltuğa uzanın, elinize bir bardak alın ve doldurun sonra da bu yazıyı bitirin. Oy vermeyi de ihmal etmeyin 🙂

YANKI DOĞA ÇINARDAL

https://twitter.com/siyahgiyenben

Yorum bırakın